Kötü Tasarımcının Çöplüğü, İyi Tasarımcıya Hazinedir.

Birçok tasarımcı, mükemmeliyetçilik peşinden giderken projelerini yarım bırakabilir veya gereksiz detaylarla zaman kaybedebilir. Bu durumda, kullanılabilecek malzemeler ve fikirler bir kenara atılır, çünkü her şey “en iyisi” olana kadar mükemmelleştirilmeye çalışılır. Ancak, bu yaklaşım sadece israf yaratmakla kalmaz, aynı zamanda yaratıcı süreci de kısıtlar.

Buna karşın, iyi bir tasarımcı, “mükemmel” olanı bulmak için zaman harcamaz. O, mevcut materyali kullanarak, eksiklikleri fırsata dönüştürür ve bir tasarımı bitirmek için doğru zamanı ve dengeyi bulur. Kötü tasarımcıların “çöpe” attığı malzemeyi, ben bir fırsata çevirebilirim. Bu, hem yaratıcılığı hem de kaynakları verimli kullanmayı gerektirir. Sonuçta, her şeyden bir şeyler çıkarmak, bir tasarımcının en büyük yeteneği olmalıdır.

Matbaa Çöplerinden Değer Yaratmak: Bir İyi Tasarımcının Perspektifi

Eğer iyi bir tasarımcıysanız, en sıradan materyaller bile size bir hazineye dönüşebilir. Matbaa dükkanları, tasarım dünyasında gözden kaçan birer altın madeni gibidir. Bu dükkanların çöpleri, aslında yaratıcı bir tasarımcı için büyük fırsatlar barındırır. O eski, atılmış kartonlar, bozulan baskılar, kullanılamayan materyaller… Bütün bunlar, bir tasarımcı için aslında ham madde gibidir.

Matbaanın ürettiği bu “çöpler”, birçok kişi için sıradan ya da değersiz görünse de, bir tasarımcı için onların içindeki potansiyeli görmek önemlidir. Psikoloji, genel kültür ve hayal gücü ile bu materyalleri yeniden şekillendirebilir, yepyeni projelere dönüştürebilirsiniz.

Fuba Dekor’u kurarken, matbaa dükkanlarının çöplüğünde gördüğüm malzemelerin aslında bir hazine olduğunu fark ettim. Bu düşünce, aklımda beliren bir sözle tam anlam kazandı:

“Kötü tasarımcının çöplüğü, iyi tasarımcıya hazinedir.” – Furkan Bayramoğlu.